Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Ayasofya Mahallesi’nde bulunan Trabzonspor Taraftarlar Derneği’nin Çılgınlar Grubu’nu ziyaret etti.

Taraftarların Trabzonspor’un en vefakar ve cefakar destekçileri olduğunu belirten Vali Kızılcık, “Trabzonspor, Trabzon’un değerlerinin başında geliyor. Trabzonspor aynı zamanda bizim dışarıya açılan bir penceremizdir. Sizler de Trabzonspor’umuza medeni bir şekilde destek vererek Trabzon’u ve ülkemizi temsil etmeye çalışıyorsunuz. Daha iyi işbirliği yapalım ve Trabzon’umuzu daha iyi tanıtalım düşüncesindeyiz” şeklinde konuştu.

Trabzonspor-Diyarbakırspor maçında gösterdikleri olgunluktan dolayı grup üyelerine teşekkür eden Vali Kızılcık, “Diyarbakırspor Kulübü Başkanı, hem Bursa maçından sonra hem de Gaziantep maçından sonra sizlere teşekkür ettiğini ifade etti. Bizlere yakışan da buydu. Biz, Trabzonsporlu olarak dün bu lige yükselmiş şehrin takımı değiliz. İstanbul’dan sonra şampiyonluğun tek yaşandığı vilayetiz. Bu olgunluğu diğerlerine göre çok önceden edindik ve diğer tribünlere de örnek olmak durumundayız, oluyoruz da” diye konuştu.

Vali Kızılcık, Trabzonspor’un başarılı olması için üzerlerine düşeni yapmaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Daha sonra Kahramanmaraş Caddesi’ndeki Trabzonlu Gençler Grubu’nu ziyaret eden Vali Kızılcık, kimi zaman olumsuz şeylerle karşılaşılabildiğini, ancak onların geçici olaylar olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Trabzonspor’un iyiliği için uğraşmak bakidir. Sizler sezonun başından beri tezahürat yapıyorsunuz, sizleri tebrik ediyorum. Biz, Trabzon halkı olarak hem geçmişimizle hem sportif anlamda hem de diğer anlamlarda ülkemizin 81 vilayeti arasında misafirperverlik ve sevecenlik özelliğiyle nam salmış bir vilayetiz. Dolayısıyla sevgimizde de kızgınlığımızda da örnek olmamız gerekiyor. Yaptığımız her hareket Trabzonspor’umuzun menfaatine olmalıdır. Takımımızı ve şehrimizi küçük düşürücü veya zora sokucu bir eylemde bulunmamalıyız. Bazı kötü tezahüratlarda ya da sahaya madde atıldığında ceza yeme durumu oluyor. Sizler bunları zaten yapmıyorsunuz, ama yapma durumunda olan arkadaşlarımızı da uyarmamız ve böyle bir şeye tenezzül etmemelerini sağlamamız gerekiyor.”