Rehber :
   
Kitap & Kırtasiye
Ant Kitap Kırtasiye
Nokta Kitabevi
Karaoğlu Kırtasiye
Tamamını Göster...
   
    Kullanıcı Adı:   
    Parola:           
                       
12.07.2012
Perili Köşk, Perili Kulüp Ve Son Kaçan, Kaçırılan Burak


Yener YANIK

Bazen derdinizi bir fıkra, bazen bir hikâye anlatır ve amiyane tabirle her şeyi yerine bu kıssalarla cuk diye oturtursunuz. Türk Edebiyatında hikâyeciliğin en önemli ismi Ömer Seyfettin’in Perili Köşk hikâyesi gecenin yarısında internete düşen “Burak Galatasaray’da” manşetini okurken aklıma geldi ve duruma binaen öfkemden bu yazı hasıl oldu.
 
Hikâyede; kiracılarından üç yılık kirayı peşin alan Hacı Niyazi Bey, geceleri peri suretine girip kiracılarını korkutarak onların iki hafta içinde köşkü terk etmesini sağlıyor ve bu suretle adı “Perili Köşk”e çıkan mülkünden gelir üstüne gelir temin ediyor. Ta ki karşısına bu oyunu bozup Hacı Niyazi Bey’i tüm ahaliye rezil eden Servet Bey çıkana kadar…
 
Eskişehir’e, Bursa’ya bilmem kimler, Kasımpaşa’ya Isaksonn, Ordu’ya kariyeri tüm dünyaca bilinen Cuper gibi çok ünlü şahsiyetler geliyor oralarda başarı için uğraşıyor, kovulana kadar ter akıtıyor da bize gelenler nedense misyonlarını doldurup en iyi zamanlarında başta ezeli rakiplerimize gitmek suretiyle yaprak dökümü misali elimizden  adete kaçıyorlar.
 
Son yirmi yılda bu kulübü yönetenlerin hepsi Hacı Niyazi Bey mantığında… Neredeyse bir hiçken bu kulübe gelen ve ülkenin gözdesi olup parlayan futbolculara “Bu kulüp perili, uğursuz, hazır iyi de para ediyorsunuz, gidin.” sözleri edilerek bu taraftar kahrediliyor. Yerlerine ise  “gidenlerin beşte bir kalitesinde olanları beş katı fiyatına” bu kulübe dahil ediyorsunuz ve siz buna yönetmek fiilinden türeyen yönetim diyorsunuz öyle mi?
 
Kayseri gibi hiçbir zaman şampiyonluk iddiası olmayan bir kulüp bile Abramat’ı Galatasaray’a tüm ısrarlara, büyük meblağlara rağmen vermedi. Abramat isyan etti, karşılığında PAF takımına yollandı, futbolcunun bütün ruh hali tarumar oldu, yine verilmedi. Birkaç hafta önce Galatasaray’ın 7 milyon avro teklifini yine Kayseri kulübü reddetti.
 
Bizim Ağalar ise Burak konusunda çok güzel bir mizansene imza attılar. Bunlar bu mizanseni TFF’den öğrendiler… Literatüre TFF taktiği diye geçen bu müthiş mizansen… Önce koyu Fenerli bir başkan seç, şike sürecini zamana yay, sulandır, unuttur, sonra siyasetle beraber tepeden inen bir başkan bul ve yetimin elindeki ekmeği al.
 
Burak Bey’in bu kulübü bırakıp biricik aşkı Selçuk’un yanına gideceğini aylar önce yazmıştım. Ama bizim yönetimimizin Selçuk’un Galatasaray’ı şampiyon yapıp Terim adını tekrar kulaklara sokmasından sonra bu sene takımın her şeyi olan Burak’ı göndermede çok sancı çekeceği aşikârdı. Bunun için de Hacı Niyazı Bey’e rahmet okutturan bir yol izlediler TFF’den öğrendikleri taktikleri hazırdı zaten.
                Burak gibi bir adamı sadece ve sadece Lazio’nun isteyebileceğine mi inanıyorsunuz. Sanki parası otuz milyon avro…
 Üstü altı “büyük topçu ( ! ) Polonya Milli Takımının yıldızı ( ! ) Adrian”ın fiyatı kadar bir ücreti var Burak Bey’in. Hem de otuz iki gol atan bir gol kralı bu…
CSK Moskova’nın; Şampiyonlar Liginde oynarken, Burak için kulübe teklif yaptığını, bu transfer için CSK Başkanının özel uçağı ile buraya gelip Burak’la görüştüğünü ve bonservis fiyatının şimdiki fiyatla kıyaslanmayacak bir miktarda olduğunu, ama Burak’ın Rusya’yı düşünmediğini perili kulüptekiler bilmiyor muydu da yine son dakikada Burak’ı Ruslara verdim, benden günah gitti gibi söylemlerle kamuoyu yanıltıldı.
Ey yüreği bordo mavi aşk için atan saf, temiz taraftar… Bunların hepsi bir oyun… Lokomotif Moskova son dakikada araya girip Galatasaray’ın iki katı teklif ettiği halde, Burak Bey’in menajerlerinin çamura yatmasının sebebi ne olabilir. Burak’a başka talipli çıkmamasının altındaki gerçek nedir?
Zamana yay, unuttur, bıktır 10 Temmuz son gün de ve “e ne yapalım, bizi istemeyeni biz de istemeyiz, burada kalıp bize zarar mı verseydi” teraneleriyle peri suretine bürün.
 
Burak için “Bu sene burada kalırsa pek verim alamayız.” diyen bir hoca; “Galatasaray Burak’ı alırsa bizim için ikinci Fener olur diyen bir başkan,” sözleşmesine beş milyon avroya serbest kalır ibaresini koyduran bir yönetim, giderse gitsin, zaten takım oyunu oynamıyor” diyen bir seyirci olursa biz iki hafta oturmadığımız eve çok daha üç yıllık kirayı peşin veririz. Çok daha şampiyonluklar bekleriz.
 
Burada Burak’ın gitmesinden en ufak bir üzüntü duyduğum anlaşılmasın; giderken kulübü suçlayan, sözleşmesindeki maddeyi Galatasaray gibi spor etiği taşımayan bir kulübe uygulatan, ben burada var oldum ancak gitmek istiyorum diyen birine tırnağım kadar üzülmem; ama yıllardır niçin en iyi adamlarımız elimizden gidiyor. 
Alex heykeli dikilene kadar, Aykut istemeyene kadar kulübünde duruyor da bizim kulübümüz niçin Perili Köşk oluyor. Ne var bu kulüpte, azıcık gözü açılan niçin bavul topluyor? Niye gözümüzün içine bakıla bakıla oyunlar oynanıyor. Niçin bu takımın adı Galatasaray’ın alt yapısı veya pilot takımı yaftasıyla anılıyor. Abramat’ın 7 milyon avro ettiği yerde Burak niçin aynı parayı etmiyor. Niçin Kayseri kadar onurlu, ilkeli bir davranış sergilenmiyor.
 
Geçen sene Selçuk gitti halimiz ortada, bu sene de Burak gitti… Umut, Engin… Şu isimler kaç yıl sonra bir daha bu şehre gelir. Peki kim kopardı bizden bunları? Dostumuz ( ! ) GS… Galatasaray kulübünün benim nezdimde Fener’den çok daha aşağıda bir yeri olacak bundan sonra. Hele ki eğer haberler doğruysa Burak’ı transfer ediş şekilleri gerçekten çok gayr-i ahlaki…
 
Terim’in Trabzon aşkı devam ediyor, bitmiyor… 90’lı yıllarda Milli Takımı çalıştırırken ilk on birde yedi tane TS’li oyuncu vardı, şimdi GS’de neredeyse aynı durum.
 
Garibim Şenol Hoca… Her zaman, her yerde söylüyorum… Dedi ya Aziz( ! ) Başkan, Trabzon’u ben büyük yaptım. Bu ne kadar komik ve iğrenç bir ifadeyse; “Terim’i evveliyatından beri sen hoca yaptın, batarken yine sen çıkardın” ifadesi de o kadar doğru ve iç acıtan bir sözdür senin için sevgili hocam.
 
Ezcümle… Bu kulübe; kendi menfaatlerini öncelikte tutan Hacı Niyazi Beyler değil de bu zihniyete düşman, ilkeli, dürüst, Servet Beyler gelmedikçe  “Ali Kemal’ler, Şenol’lar, Necati’lerle altı şampiyonluk alıp İstanbul saltanatını bitirdik.” diyerek geçmişte avunmaya, ”bu sene şampiyon yine taraftar” sloganlarıyla da çaresizliğimizi kelimelere dökmeye çok daha devam edeceğiz.
 “Dün, dünde kaldı cancığazım, bugün yeni bir şeyler söylemek lazım.” sözünü diline alan yok bu perili kulüpte… Peri dedikse gerisi malum… Görünen o ki bu sene şampiyon yine taraftar…
 
 
Toplam Okunma Sayısı : 1217

GülNet İnternet Hizmetleri, GülKom Mühendislik Bilgisayar Ltd.Şti.
Gazipaşa Mah. Cudi Bey Mektep Sok.Mahmut Reis Apt. No:7 Kat:2 Daire:4 Trabzon / TÜRKİYE
Tel: +90 462 326 61 42 - Fax: 0 (462) 326 99 59
E-mail: info@visittrabzon.com